12 Ağustos 2017 Cumartesi

"İST ♥ AN ♥ BUL İSTE HATIRLA BUL"

İST  ♥  AN  ♥  BUL
İSTE 
HATIRLA 
BUL
İstanbul, belki de dünyanın en güzel kenti, ona kent demek de zaten başlı başına bir haksızlık.  Nüfusuyla, renkliliğiyle, kültürüyle, bünyesinde barındırdığı tarihi hazineleriyle, içinden  geçen denizi ile  her yıl onu görmeye gelen sevdalıları ile dünyadaki pek çok devletten daha üst sıralarda yer almayı hak etmiş.
Ne zaman ki orayı ve dünyanın başka ünlü kentlerini gördüm, henüz ondan daha güzelini göremediğim için düşüncem onun dünyanın en güzel cennet köşelerinden biri olduğudur.
İstanbul, şiirlere, şarkılara, resimlere konu olmuş, eşsiz güzelliği aşıklara ilham vermiş... Uğruna savaşılmış, kan dökülmüş öyle ki tarih sahnesinde O'nu fethetmeye kendini adamış pek çok komutanı hüsrana uğratmış bir doğa şaheseri…
İstanbul, Asya ile Avrupa kıtalarının dar bir deniz geçidi "Boğaziçi" ile ayrıldığı yerde, iki kıta üzerinde kurulu tek şehirdir. Filmlere sahne olmuş dünyaca ünlü şairleri, yazarları, çizerleri, sanatçıları, devlet insanlarını, bilim insanlarını, yıldızları muhteşem manzarası ile kendine aşık etmeyi de başarmış, her birinden aldığı övgülerle, kendine rakip olanlarla arasına büyük bir mesafe koymayı başarmıştır İstanbul...
Halk arasında güzelliği, özellikle kadınların güzelliğini anlatmak için bir deyim vardır; “Kitap gibi kadın, oku oku bitmez.” Bu tanımlama İstanbul için çok hafif kalıyor.  Ansiklopedi gibi desek, yetmiyor, kütüphane gibi desek gene kafi gelmiyor. Söylenecek tek tarifin “İstanbul gibi, İstanbul” olduğudur. Bu tarif çok güzel kadınlar için bile kullanılabilir. “İstanbul gibi kadın, sev sev bitmez.”
İstanbul, martıları, denizi, vapurları, Halici, Eyüp Sultanı, Emirganı,  İstiklal Caddesi, Taksim’i, adaları, iki kıtayı birbirine bağlayan üç tane gerdanlığı, Boğazın altından iki kıtayı birleştiren tünelleri ve daha pek çok güzelliği ile her yıl binlerce turisti ağırlamaktan hiç yorulmamış ve tarih boyu da yorulmayacak bir Dünya Kültür Mirası’dır. Onun için Dünyanın gözü kulağı buradadır. Her Dünya vatandaşı burayı görmek, içine sindirmek, güzelliğini tatmak için can atar.
İstanbul’u Türk varlığına armağan eden büyük Devlet Adamı, büyük İmparator, büyük Komutan  Fatih Sultan Mehmet onun için;  “Ya ben İstanbul’u fethederim, ya da İstanbul beni” demiştir. Her ikisi de birbirini fethetmişlerdir.
Fatih İstanbul’u fethetmiş, İstanbul’da onu Dünyanın en büyük İmparatoru yapmıştır.
Devletimizin kurucusu, büyük asker, büyük Komutan  dahi Mustafa Kemal Atatürk  ise İstanbul için; "İki büyük cihanın kesinti noktasında, Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk Milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan şehirdir." diyerek anlatmıştır bu efsane cenneti.
İstanbul, sadece İstanbulluları değil, Türk insanını değil, her ırktan, her cinsten insanlık alemini kendine aşık etmeyi başarmış bir doğa parçasıdır.
Ya yabancılar, onlar İstanbul için neler demişler bir göz atalım.
"Dünyaya son kere bakacaksın deseler bu bakışı İstanbul’un Çamlıca’sından isterdim.”
 Lamartine: "İstanbul, önünde şair ile arkeoloğun, diplomat ile tüccarın, prenses ile gemicinin, Kuzeyli ve Güneylinin, hepsinin aynı hayranlık duygusuyla haykırdığı evrensel ve son derece büyük bir güzelliktir. Bütün dünya, bu kentin dünyanın en güzel yeri olduğu düşüncesindedir." 
Edmondo De Amicis: "Ah İstanbul! Beni büyüleyen isimlerden en çok büyüleyeni yine sensin."        Pierre Loti: "İstanbul olağanüstü durumunu Haliç, Marmara Denizi ve Boğaz’a borçludur." 
Andrea Horn: "İstanbul eskiden beri Avrupa ve Asya’yı birleştiren büyülü (tılsımlı) ve adeta kutsal bir mühürdür. İstanbul muhakkak dünyanın en güzel yeridir."                       
Gerard De Nerval: “İstanbul'a sahip olan bütün dünyaya hükmeder. Dünya tek bir devlet olsa idi, taht şehrinin İstanbul olması gerekirdi.”
Napolyon Bonapart: “İstanbul dünyanın gerçek başkentidir. Coğrafya konumu bakımından dünyada rakibi yoktur.”                                       
Joseph Heller: “Yeryüzünde İstanbul kadar uygun bir yere kurulmuş bir şehir yoktur.”
İspanyol Gezgin Pedro: “Dünyanın başkenti olarak tercih edilebilecek tek yer İstanbul'dur; aynen kainatın merkezidir.”                                
Baron De Tott: “İstanbul’a hükmeden bütün cihana hükümdar olur. Onun için, mümkün olduğu kadar İstanbul'a yaklaşmak gerekir.” 
Rus Çarı I. Petro: “Türk Dünyası olarak Allah’ın bahşettiği bu hazineyi çok ama çok iyi korumamız, geliştirmemiz, gelecek kuşaklara daha iyi bir biçimde bırakmamız için tüm varlığımızla çalışmalıyız.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder